İSTEDİĞİNE BURADAN DA ULAŞABİLİRSİN!..

birsorubiryanıt / ARADIĞINIZDAN FAZLASI

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

Üniversite sınavına hazırlanıyorum, günde ortalama kaç soru çözmeliyim?

Bence, "Günde kaç soru çözmeliyim?" sorusundan önce "Neden soru çözmeliyim?" sorusu yanıtlanmalı.

Bu soru yanıtlanırsa "Günde kaç soru çözmeliyim?" sorusu daha kolay ve doğru bir şekilde yanıtlanmış olur.

Soru çözmek, öğrenilen bilgiyi pekiştirir, bilginin kalıcı hale gelmesini sağlar.

Soru çözmenin ikinci bir yararı ise konuyla ilgili soruların çözüm yöntemini göstererek kişiye o konuyla ilgili soruların çözümünde tecrübe kazandırır.

Soru çözmek bir tecrübedir. Her tecrübe de ilgili durumla ilgili hız ve kalite demektir.

Bu yüzden de soru çözmeliyiz.

Peki, kaç soru?

Sorunun sınırı yok

Çözebildiğimiz kadar, gücümüz yettiği kadar.

Başkalarıyla değil kendimizle yarışarak...

Sayı mı istiyorsunuz? Onu da yanıtlayayım: Başlangıçta 150 soru, süreç içinde 200 ve 250'yi mutlaka görmeye çalışmalıyız.

Bir dersten mi? Hayır. Sorumlu olduğumuz üç dersten... Dönüşümlü olarak...


Başarı dileklerimle...


Anladım / Can Yücel

Bunca zaman bana anlatmaya

çalıştığını, kendimi

bulduğumda anladım.

 

Herkesin mutlu olmak için başka bir yolu

varmış,

 

Kendi yolumu çizdiğimde anladım..

 

Bir tek yaşanarak öğrenilirmiş hayat,

okuyarak, dinleyerek değil..

 

Bildiklerini bana neden

anlatmadığını, anladım..

 

Yüreğinde aşk olmadan geçen her gün

kayıpmış,

 

Aşk peşinden neden yalınayak

koştuğunu anladım..

 

Acı doruğa ulaştığında

gözyaşı gelmezmiş gözlerden,

Neden hiç ağlamadığını

anladım..

 

Ağlayanı güldürebilmek, ağlayanla

ağlamaktan daha değerliymiş,

 

Gözyaşımı kahkaya çevirdiğinde

anladım..

 

Bir insanı herhangi biri kırabilir, ama bir

tek en çok sevdiği acıtabilirmiş,

 

Çok acıttığında anladım..

 

Fakat ,hak edermiş sevilen onun için dökülen her

damla gözyaşını,

Gözyaşlarıyla birlikte sevinçler

Terk ettiğinde anladım..

 

Yalan söylememek değil, gerçeği

gizlememekmiş marifet,

 

Yüreğini elime koyduğunda anladım..

 

''Sana ihtiyacım var, gel ! ''

diyebilmekmiş güçlü olmak,

 

Sana ''git'' dediğimde anladım..

 

Biri sana ''git'' dediğinde, ''kalmak istiyorum''

diyebilmekmiş sevmek,

 

Git dediklerinde gittiğimde anladım..

Sana sevgim şımarık bir

çocukmuş, her düştüğünde zırıl

zırıl ağlayan,

Büyüyüp bana sımsıkı

sarıldığında anladım..

 

Özür dilemek değil, ''affet beni'' diye

haykırmak istemekmiş pişman olmak,

 

Gerçekten pişman olduğumda anladım..

Ve gurur, kaybedenlerin, acizlerin maskesiymiş,

 

Sevgi dolu yüreklerin gururu olmazmış,

 

Yüreğimde sevgi bulduğumda anladım..

 

Ölürcesine isteyen, beklemez, sadece umut edermiş

bir gün affedilmeyi,

 

Beni afetmeni ölürcesine istediğimde

anladım..

 

Sevgi emekmiş,

 

Emek ise vazgeçmeyecek kadar, ama özgür bırakacak

kadar sevmekmiş

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Eylemsiler yargı bildirir mi?


Eylemsiler eylemlerden türeyen ve yan cümle kuran sözcüklerdir. Aynı zamanda kurdukları yan cümlenin de yüklemidirler.

Bir cümlede yargi sayısını belirlemek için cümledeki eylemsi sayısına ve yüklem sayısına bakmak gerekir.

Yan cümle sayısını belirlemek için ise eylemsi sayısına bakmak gerekir.


Örnek

Gel-en gid-en-i aratır.


Yargı sayısı: 3 (gelmek, gitmek, aratmak)

Yan cümle sayısı: 2 (gelmek, gitmek)

Eylemsi sayısı: 2

Emlemsilerin türü: sıfat-fiil, sıfat-fiil


Örnek

Kitap okumak istediğini öğretmene söylemek bu kadar zor mu?


Yargı sayısı: 4 (okumak, istemek, söylemek, zor)

Yan cümle sayısı: 3 (okumak, istemek, söylemek)

Eylemsi sayısı: 3

Emlemsilerin türü: isim-fiil, sıfat-fiil, isim-fiil


Örnek

Eve varınca söyleyecektim İstanbul'a gitmeyeceğimi.


Yargı sayısı: 3 (varmak, söylemek, gitmemek)

Yan cümle sayısı: 2 (varmak, gitmemek)

Eylemsi sayısı: 2

Emlemsilerin türü: zarf-fiil, sıfat-fiil


Kamil Baki







Fiilimsilerde çatı özelliği aranır mı?

 

Fiilimsiler fiillerden türetilmiş sözcüklerdir. Bu sözcükler türetilmeden önce çatı ekleriyle çatıları değiştirilebilir. Bu yüzden de fiilimsilerde de çatı özelliği aranabilir.

ağla-mak (etken) > ağla-ş-mak (işteş) > ağlaşan kadınlar (işteş çatılı sıfat-fiil)

giy-mek (etken) >giy-in-mek (dönüşlü) > giy-in-ince (dönüşlü çatılı zarf-fiil)

çiz-mek (etken) >çiz-il-mek (edilgen) > çiz-il-ecek projeler (edilgen çatılı sıfat-fiil)

yat-mak (geçişsiz) > yat-ır-mak (oldurgan) > çocukları yat-ır-ma-y-ı (oldurgan çatılı isim-fiil)

dik-mek (geçişli) > dik-tir-mek (ettirgen) > elbise dik-dir-mek (ettirgen çatılı isim-fiil)


Kamil Baki

Birlik sözcüğü yapı bakımından nasıl bir sözcüktür?

 

"Birlik" sözcüğü "bir" sözcüğünden "-lik" ekiyle türetilmiş bir sözcüktür. "-lik" eki isimden isim türeten bir yapım ekidir.

"Bir" sözcüğününden türetilen "birlik" sözcüğü "bir olma durumu" anlamIı ifade etmektedir.

Sözcüğün bu temel anlamı çerçevesinde  "bir arada olma", "bağlılık ve üslup benzerliği", "belli bir topluluğun kararlarının korumak için kurulmuş dernek", "bölük, tabur, alay vb. bir bütün sayılan topluluk", "konunun bir ana düşünce çevresinde toplanması"... gibi yeni anlamları oluşmuştur.


Kamil Baki

Kahvaltı sözcüğü yapı bakımından nasıl bir sözcüktür?

 

"Kahvaltı" sözcüğü yapı bakımından birleşik bir sözcüktür. "kahve" ve "altı" sözcüklerinin birleşmesiyle oluşmuştur. Birleşme sırasında ses aşınması meydana gelmiştir.

kahve-altı > kahvaltı

"Nasıl (ne-asıl), niçin (ne-için), cumartesi (cuma-ertesi), sütlaç (sütlü-aş)" sözcükleri de aşınma yoluyla oluşmuş birleşik sözcüklerdir.


birsorubiryanıt

Niçin sözcüğü yapı bakımından nasıl bir sözcüktür?


"Niçin" sözcüğü yapı bakımından birleşik bir sözcüktür. "ne" ve "için" sözcüklerinin birleşmesiyle oluşmuştur. Birleşme sırasında ses aşınması meydana gelmiştir.

ne-için > niçin

"Nasıl (ne-asıl), kahvaltı (kahve-altı), cumartesi (cuma-ertesi), sütlaç (sütlü-aş)" sözcükleri de aşınma yoluyla oluşmuş birleşik sözcüklerdir.


birsorubiryanıt

Nasıl sözcüğü yapı bakımından nasıl bir sözcüktür?

  

"Nasıl" sözcüğü yapı bakımından birleşik bir sözcüktür. "ne" ve "asıl" sözcüklerinin birleşmesiyle oluşmuştur. Birleşme sırasında ses aşınması meydana gelmiştir.

ne-asıl > nasıl

"Niçin (ne-için), kahvaltı (kahve-altı), cumartesi (cuma-ertesi), sütlaç (sütlü-aş)" sözcükleri de aşınma yoluyla oluşmuş birleşik sözcüklerdir.


birsorubiryanıt

Çatı sözcüğü yapı bakımından nasıl bir sözcüktür?


"Çatı" sözcüğü "çat-mak" fiilden türetilmiş bir isimdir

"Çatmak", kereste vb.ni birbirine tutturmak; "çatı" ise bir evin, bir yapının damını kuran parçaların bütünüdür.

Not:

Türkçede kök ve gövdeyle veya türeyen sözcükle türetilen sözcük arasında mutlaka bir anlam ilişkisi vardır.


Kamil Baki

Tamlayanı ortak isim tamlaması nedir?


Taylayanı aynı birden çok isim tamlaması ortak tamlayana bağlanabilir. Bu türden isim tamlamalarına tamlayanı ortak isim tamlaması denir.

öğretmenimizin defteri

öğretmenimizin kitapları

Öğretmenimizin defteri ve kitapları sınıfta kalmış.


evin kapıları

evin pencereleri

Evin kapı ve pencerleri geçen yıl değiştirilmiş.


Not: Türkçede ortak öğe ortak ek pozisyonu varsa özneler, nesneler, dolaylı tümleçler, tamlayanlar, tamlananlar, ekler... ortak kullanılabilir.

kapıları

pencereleri

kapı ve pencereleri (çoğul eki ve tamlanan eki ortak)


çelik tencere

çelik tava

Yemekleri çelik tava ve tencerede yapıyorum her zaman.



Sözcüğün yapısıyla cümlenin yapısı arasında ne fark vardır?


Sözcükler yapıları bakımından basit, türemiş ve birleşik olmak üzere üçe ayrılır. Sözcüklerin yapısında sözcüğün yapım eki alıp almadığına, başka bir sözcükle birleşip birleşmediğine bakılır.

Başka bir sözcükle birleşmemiş yapım eki almamış sözcüklere basit sözcük denir.

kalem, çanta, anne, çiçek; gel-, git-, oku-, çalış-...


Yapım eki almış sözcüklere türemiş sözcük denir.

kalem-lik, çanta-cı, bir-leş-, temiz-le-; gel-iş-, oku-t-, çalış-tır-, dur-ak, sev-gi...


Başka bir sözcükle birleşmiş sözcüklere birleşik sözcük denir,

bir-kaç, hiç-bir, kahve-rengi, Çanak-kale, Karşı-yaka; his-s-et-, sabr-et-, terk et-, mutlu ol-. çöz-e-bil-, sil-i-ver-, düş-e-yaz-, gid-e-der-, bak-a-kal-, sür-e-gel-...


Cümleler yapıları bakımından basit ve birleşik olmak üzere üçe ayrılır. Cümlelerin yapısında syargı sayısına bakılır. 

İçinde bir tek yargı bulunan cümlelere basit cümle denir.

Burada hepimiz mutlu olacağız.

Anlamıyorsun sen beni.

İyi bir öğretmenmiş Selim Bey.

Annesi de babası da küplere binmiş geçen hafta.


İçinde birden çok yargı bulunan cümlelere ise birleşik cümle denir.

Okula giderken liseden bir arkadaşımla karşılaştım.

Sizinle dertleşmek beni rahatlatıyor.

Erken gelirsen bu konuyu da konuşuruz seninle.

Bana, sen beni anlamıyorsun, dedi dün akşam.

Erken geldim ki sizi de göreyim.


Not

Eylemsiler ve yüklemler yargı bildirir.

Gelen gideni aratır. (üç yargı)

Beni aramadığını ona sen mi söyledin? (iki yargı)

Koşarsan en kısa sürede hedefine ulaşırsın.

Kamil Baki

Türkçede selamlaşma nasıl olur?


AAA:  Merhaba.

BBB: Merhaba.

AAA: Nasılsınız?

BBB: Teşekkür ederim. İyiyim. Siz nasılsınız?

AAA: Sağ olun. Ben de iyiyim.



i eki iyelik eki midir hal eki midir?


Türkçede eklerin işlevleri kullanımlarıyla ilgilidir. Bir ekin biçim yönünden başka bir ekle aynı olması o ekin işlevsel yönden diğer ekle aynı olduğunu göstermez.

Bir ekin işlevini anlayabilmek için o eki alan sözcüğün cümledeki görevine, sözcüğün anlamına, ekin sözcüğe kazandırdığı anlama bakmak gerekir.

i (-ı, -u, -ü) eki hem iyelik hem hal eki olarak kullanılabilen bir ektir. Bir varlığın üçüncü tekil kişiye (onun) olduğunu ifade ediyorsa iyelik, öznenin yaptığı eylemin hangi varlığa yönelik olduğunu belirtiyorsa (neyi, kimi) hal (belirtme durum) ekidir.


Kazağı da çantası da okulda kalmış. (iyelik eki)

zlüğü o kadar kirlenmişti ki, adeta bir karalama kağıdı gibiydi.(iyelik eki)

Bence onun yolu, yol değil.(iyelik eki)


Dün aldığım kazağı annemler beğenmedi. (hal eki)

Bu çantayı sana emanet edebilir miyim? (hal eki)

Annem gözlüğü bahçede bırakmış.(hal eki)

Ararsan doğru yolu er veya geç bulursun.(hal eki)


Not: 

Bir sözcük aynı anda hem iyelik hem de hal ekini aynı anda alabilir. Bu gibi durumlarda önce iyelik sonra hal eki gelir.

Ablan çantasını bana bıraktı dün.

çanta-s-ı-n-ı

s: kaynaştırma harfi

ı: iyelik eki

n: kaynaştırma harfi

ı: hal eki


Not:

İyelik ekiyle hal ekinin bişrlikte kullanılması bazı durumlarda anlatım bozukluğuna yol açar.


Kalemini bana verir misin? 

kalem-i-n-i (onun kalemini)

kalem-in-i (senin, kendi kalemini)


Bu cümledeki belirsizlik iyelik ekinin kaçıncı kişiyle ilgili olduğudur. Cümledeki anlatım bozukluğunun giderilebilmesi için cümlenin başına tamlayan durumunda (senin / onun) bir kiş zamiri getirilmesi gerekir.

birsorubiryanıt










Sevda sözcüğü yapı bakımından nasıl bir sözcüktür?


Sevda, sözcüğü "güçlü sevgi", "güçlü aşk" anlamına gelen Arapça bir sözcüktür. Genellikle sev-mek eyleminden türemiş bir ad olarak düşünülmektedir. Oysa gerçek öyle değildir. "Sevda" sözcüğünün kökü "svd" (siyah)dir. 

Yabancı dillerden Türkçeye geçmiş sözcükler, kural olarak Türkçede basit yapılı olarak değerlendirilir.


birsorubiryanıt

Fiilimsiler isim tamlamalarında tamlayan ya da tamlanan olabilir mi?


Fiilimsiler isim soylu sözcükler oldukları için isim tamlamalarında tamlayan ya da tamlanan olarak kullanılabilir.

Sabah yürü-y-üş-ler-i-n-e bir süre ara verdim. (tamlananı isim-fiil olan isim tamlaması)
Önce çalış-ma süre-s-i-n-i söylemek zorundasınız. (tamlayanı isim-fiil olan isim tamlaması)
Siz yetkin ol-an-ın işine karışmayın bence.  (tamlayanı sıfat-fiil grubu olan isim tamlaması)
Sinan'ın ayrıl-dığ-ı-n-ı bana da söylediler aslında.(tamlananı sıfat-fiil olan isim tamlaması)
Ağlayınca zamanın çabuk geçeceğini sanırdı.(tamlananı sıfat-fiil olan isim tamlaması)
Polise bildirmenin sonuç vermeyeceği açıktı.(tamlayanı isim-fiil, tamlananı sıfatfiil olan isim tamlaması)
Gezilerimden birinde, onun da Viyana’da olduğunu öğrendim. .(tamlananı sıfat-fiil olan isim tamlaması)

2024 TYT'de dil bilgisiyle ilgili kaç tane soru çıktı?



2024 TYT'de, her yıl olduğu gibi, yazım kurallarıyla ilgili iki, noktalama işaretleriyle ilgili iki, cümlenin ögleriyle ilgili bir, cümle türleriyle ilgili bir ve sözcük türleriyle ilgili bir olmak üzere toplamda yedi soru çıktı. 

Sorular orta seviyede ve oldukça net.

YAZIM KURALLARI SORU: 1

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde büyük harflerin yazımıyla ilgili yanlışlık yapılmıştır? 

A)    Uzun süreden beri ziyarete kapalı olan Yozgat Çamlığı Millî Parkı bu yıl tekrar açıldı. 

B)    Türkiye Cumhuriyeti, yüzüncü yılını ülkenin dört bir yanında etkinliklerle kutladı. 

C)    Türk tarihi açısından 29 Mayıs 1453 Salı günü kutlu bir fetih gerçekleşti. 

D)   Kutlamalar için şehrin en güzel yeri olan Zafer Meydanı tercih edildi. 

E)    Yurt dışından gelen resmî heyeti bakan geçtiğimiz hafta Ankara’da kabul etti.


Doğru Yanıt: E

Bakan, sözcüğü özel adın yerine kullanıldığı için büyük harfle yazılması gerekirdi.


SORU: 2

Birleşme sırasında kelimelerden her ikisi veya ikincisi anlam değişmesine uğradığında bu tür birleşik kelimeler bitişik yazılır. 

Buna göre aşağıdaki cümlelerin hangisinde yazım yanlışı yapılmıştır? 

A)    Sıcak yaz günlerinde dondurmanın yanında çokça tüketilen tatlıların başında bülbülyuvası ve                  kadayıf gelir.

B)    Ekim ve kasım ayları elma, nar, ayva ve beşbıyık gibi meyvelerin pazar tezgâhlarını süslediği                 zamanlardır. 

C)    Çok sevdiği kavuniçi elbisesini dolaptan özenle çıkardı, ütüleyerek ertesi gün giymek üzere                     hazırladı.

D)    Cırcırböceği ile karıncanın macerası, kardeşimin annemden ve benden en çok dinlediği masaldır.

E)    Narçiçeği rengindeki şapkasıyla kalabalık içinde çok uzaklardan bile ayırt edilebiliyordu.


Doğru Yanıt: D

"Cırcırböceği" ayrı yazılması gerekirdi. Çünkü ikinci sözcük (böcek) anlamını korumaktadır.


NOKTALAMA İŞARETLERİ SORU: 1

Her dönemin temelde iki tür davranışı vardır ( ) Bir taraftan tanık olduğunu “saklamak” ( ) diğer taraftan ise geleceğe “aktarmak” ister ( ) İşte bunlar ( ) hangi şartlar altında ( ) hangi duygularla yazılmış olursa olsun üretilen edebî eserlerin muhatap aldığı iki eşik olarak beliriyor. 

Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdaki noktalama işaretlerinden hangileri getirilmelidir? 

A)    (.) (,) (...) (;) (,) 
B)    (:) (;) (.) (,) (;) 
C)    (:) (,) (.) (;) (,) 
D)    (.) (;) (...) (;) (,) 
E)    (:) (,) (.) (,) (;)


Birinci cümlede iki tür davranıştan söz ediliryor. İkinci cümlede de bu iki dvranışın ne olduğu açıklanıyor. Dolayısıyla birinci cümlenin sonuna iki nokta (:) konması gerekir. İkinci cümlenin sonuna nokta (.), üçüncü cümlede özneden sonra (işte bunlar) noktalı virgül (daha sonra virgül olduğu için) daha sonra (görevdeş ögeleri ayırmak için) virgül konması gerekir. 




(I) Yıldırım Bayezid; kuşatılmış Niğbolu Kalesi’nden haber almak, düşmanın asker sayısını öğrenmek niyetiyle Evrenos Bey’i kaleye yolladı. (II) Fakat Evrenos Bey ne düşmandan esir, ne de içeriden haber alabildi. (III) Yıldırım’ın buna canı sıkıldı, uykuları kaçtı ve gece kimseye haber vermeden atına binip hızla kaleye gitti. (IV) Yüksek bir yere çıktı, biraz soluklanıp gök gürler gibi bir sesle “Bre Doğan! Bre Doğan! Hâliniz nicedir?” diye bağırdı. (V) Zaten kale duvarının üzerinde bulunan Doğan Bey, onun sesini duyunca “Merak buyurmayın Hünkârım! Her taraf muhkem, muhafızlar gece gündüz uyanık, yeteri kadar zahirem mevcut.” diye karşılık verdi. 

Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde virgül kullanımında yanlışlık yapılmıştır? 

A)                B)    II             C)    III             D)    IV             E)    


Doğru Yanıt: B

Bağlaçların arasında (ne.... ne de) virgül kullanılmaz.

CÜMLENİN ÖGELERİ SORU: 1


Bu caddenin taşlarının üzerinden yüzyıllar boyunca geçen insanların ayak seslerini takip edenler, bir  kalenin oya gibi işlenmiş kapısı önünde bulurlar izlerini. 

Bu cümledeki ögelerin dizilişi aşağıdakilerin hangisinde sırasıyla verilmiştir? 

A)    Özne - yüklem - belirtili nesne 

B)    Zarf tümleci - özne - belirtili nesne - yüklem 

C)    Özne - yer tamlayıcısı - yüklem - belirtili nesne 

D)    Zarf tümleci - belirtili nesne - yüklem - özne 

E)    Belirtili nesne - yer tamlayıcısı - yüklem - özne


Doğru Yanıt: C

Aşağıdaki sırayı izleyen (yüklem, özne, tümleçler), doğru soruları yönelten ve cümlenin anlamına dikkat eden (anlam nerede başlıyor, nerede bitiyor) her öğrenci, soruyu doğru olarak yanıtlayabilir. 

bulurlar: yüklem 

bu caddenin taşlarını  üzerinden yüzyılar boyunca geçen insanların aya seslaerıni takirp edenler: özne (KİM)

bir kayanın oya gibi işlenmiş kapısı önünde: dolaylı tümleç (NEREDE)

izlerini: belirtili nesne (NEYİ)


CÜMLE TÜRLERİ SORU: 1

(I) Yaz mevsiminin ilk günlerini ormanlarla, dağlarla ve denizle karşılamak için çevirdim rotamı Sinop’a. (II) Şehir merkezine gider gitmez, methini önceden duyduğum yerel pazara uğradım ve kahvaltılıklarımı alıp doğruca limandaki çay bahçesine yöneldim. (III) Balığa giden sandalları ve küçük tekneleri izlemek, Sinop’ta neler olup bittiğini öğrenmek için bu çay bahçeleri en doğru adres. (IV) Yalı Kahvesi’nde denize nazır bir masaya yerleşip müşterilerinin adını, kahvesini yahut çayını nasıl içtiğini bildiği rivayet edilen Mükremin’den bir çay da ben istedim. (V) Sinopluların hiçbir içeceği, soğuk tüketmeyi sevmediğini öğrendim Mükremin’in getirdiği sımsıcak çayı yudumlarken. 

Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi, yükleminin türüne göre diğerlerinden farklıdır? 

A)                B)    II             C)    III             D)    IV            E)     V


Doğru Yanıt: C

I. cümle, fiil cümlesi. (çevirdim)

II. cümle, fiil cümlesi. (uğradım / yöneldim)

III. cümle, isim cümlesi. (en doğru adres)

IV. cümle, fiil cümlesi. (istedim)

V. cümle, fiil cümlesi. (öğrendim)




Kirli bir sokaktan geçip köşkün merdivenlerini tırmandım. İlk bakışta hepsi birbirine benzeyen 
                                                       I
kapıların arasında düz tahta kapıyı tanıdım. Çaldığım kapı açıldığında az evvel yaşadığım keşmekeşten
            II                                                                                                                              III
eser kalmamıştı. Zevkli döşenmiş bir evin odasında bulmuştum kendimi. Yemyeşil bahçeden taşan 
                                                                   IV
huzur, geniş pencerelerden ayaklarımın dibine doğru uzanıyordu. 
                                                         V

Bu parçada numaralanmış tamlamalardan hangisi, türü bakımından diğerlerinden farklıdır? 


A)                B)    II I            C)    II             D)    IV             E)    



Soru tamlamalarla ilgili. A, B, D, E seçeneklerinde ad tamlaması; C seçeneğinde sıfat tamlaması yer almaktadır.

i eki yapım eki midir çekim eki mi?


Türkçede birçok ek biçimce aynı işlevce farklıdır. 

-i (-ı, -u, -ü) eki hem yapım hem çekim eki olarak kullanılabilen bir ektir.,

Sözcüklerden sözcük türetiyorsa yapım ekidir.

yaz-mak / yazı, kaz-mak / kazı, çat-mak / çatı, yar-mak / yarı, say-mak /say-ı...

Sözcüğün türünü ya da kavramını değiştirmiyorsa çekim ekidir.


Not: -i eki çekim eki olarak hem iyelik hem de hal (durum) eki olarak kullanılabilir.

Yaz-ı burada geçirelim. (hal eki)

Belediye bu yol-u geçen hafta yaptı. (hal eki)


Yaz-ı çok güzel geçmiş Ayşe'nin. (iyelik eki)

Yol-u yol değil, bu çocuğun. (iyelik eki)

birsorubiryanıt