Rasim Kaygusuz, 1926 yılında Ankara’nın Yenikayı Köyü’nde doğdu. Adını Çanakkale Savaşı’nda şehit olan dayısından alan Rasim, üç yaşındayken annesini kaybetti. Ona ve kardeşlerine babasının ikinci eşi annelik etti.
1944 yılında Hasanoğlan Köy Enstitüsü’nden, 1956’da Gazi Eğitim Fakültesi Pedagoji Bölümü’nden mezun oldu. 18 yaşında kendi köyünün ilkokulunda öğretmenlik yapmaya başladı. Öğrencilere okuma yazmanın dışında tarım, marangozluk, elektrik teknisyenliği, su tesisatı döşemek gibi konularda dersler vererek, yaşamda ayakta kalabilecekleri bilgileri öğretti.
Zirkayı Köyü’ndeki Yetiştirme Yurdu’nda çalışırken, ileride eşi olacak Remziye Alişan ile tanıştı. Remziye de kendisi gibi çalışkan, mesleğine aşık ve genç Türkiye Cumhuriyeti’nin yetiştirdiği bir öğretmendi.
Daha önce Çözümlü Alfabe, Oyunla Okuma Öğretimi, Resimli ve Hareketli Fişler, Çarpma ve Sayma Öğretimi gibi pek çok çalışması bulunan Rasim Kaygusuz, çocukların okumayı öğrenmesine yardımcı olacak bir kitap yazmaya karar verdi. Üzerinde çalıştıktan bir süre sonra hazırladığı kitap taslağını ilk olarak eşi Remziye Hanım ve kızları Nesrin ile Nevin’e okuttu.
Kitap en basit öyküleri içeriyor, yalnızca birkaç harflik sözcüklerden ve kısa hecelerden oluşuyordu. Her kitap bir öncekinden zor, bir sonrakinden kolay olarak tasarlandı. Kitabın adı ise Cin Ali olarak belirlendi.
Kitabın çizimlerini çizer Selçuk Seğmen yaptı. İlk olarak 1968’de yayınlanmaya başlayan seri, düşüncesi, karakteri ve ruhuyla eğitim tarihine damgasını vurdu. Kitleler tarafından kısa sürede benimsenen ve çok sevilen Cin Ali kitapları, Türkiye’nin her köşesine erişti. Televizyon ve gazetelerin bile gidemediği uzak köylere Cin Ali kitapları gitti.
Kitap en basit öyküleri içeriyor, yalnızca birkaç harflik sözcüklerden ve kısa hecelerden oluşuyordu. Her kitap bir öncekinden zor, bir sonrakinden kolay olarak tasarlandı. Kitabın adı ise Cin Ali olarak belirlendi.
Kitabın çizimlerini çizer Selçuk Seğmen yaptı. İlk olarak 1968’de yayınlanmaya başlayan seri, düşüncesi, karakteri ve ruhuyla eğitim tarihine damgasını vurdu. Kitleler tarafından kısa sürede benimsenen ve çok sevilen Cin Ali kitapları, Türkiye’nin her köşesine erişti. Televizyon ve gazetelerin bile gidemediği uzak köylere Cin Ali kitapları gitti.
Öğretmenlik mesleğini de sürdüren Kaygusuz, kitapları tanıtmak için okul okul dolaştı. O artık Cin Ali’nin Babası olarak biliniyor, gittiği okullarda bu lakapla karşılanıyordu. Kitap siparişlerinin hazırlanması, postaya verilmesi gibi işleri ise eşi Remziye Hanım yürütüyordu.
Rasim Öğretmen, görev süresi dolduğunda emekli oldu. Cin Ali Yayınları ise Ankara Ulus’taki adrese taşındı. Yayınevi hem matbaa hem de bir okul gibi çalıştı. Türkiye’nin her bölgesinden gelen öğretmenlere, okuma yazma eğitiminde daha başarılı olabilecekleri yollar öğretti.
Cin Ali’nin Babası, Öğretmen Rasim Kaygusuz 3 Aralık 1988’de aramızdan ayrıldı. O hayatını kaybettiğinde geride Cin Ali’yle büyüyen milyonlarca çocuk vardı.
Öğretmenlik mesleğini de sürdüren Kaygusuz, kitapları tanıtmak için okul okul dolaştı. O artık Cin Ali’nin Babası olarak biliniyor, gittiği okullarda bu lakapla karşılanıyordu. Kitap siparişlerinin hazırlanması, postaya verilmesi gibi işleri ise eşi Remziye Hanım yürütüyordu.
Rasim Öğretmen, görev süresi dolduğunda emekli oldu. Cin Ali Yayınları ise Ankara Ulus’taki adrese taşındı. Yayınevi hem matbaa hem de bir okul gibi çalıştı. Türkiye’nin her bölgesinden gelen öğretmenlere, okuma yazma eğitiminde daha başarılı olabilecekleri yollar öğretti.
Cin Ali’nin Babası, Öğretmen Rasim Kaygusuz 3 Aralık 1988’de aramızdan ayrıldı. O hayatını kaybettiğinde geride Cin Ali’yle büyüyen milyonlarca çocuk vardı.