Deneme, yazarın herhangi bir
konudaki görüşlerini, kesin kurallara varmadan, kanıtlamaya kalkmadan,
okuyucuyu inanmaya zorlamadan anlattığı yazı türüdür.
-Yazar, kendisiyle konuşuyormuş gibi bir hava
sezdirir.
-Samimi bir dil kullanılır.
-Yazar,
öne sürdüğü görüşleri ispatlamak zorunda değildir.
-Yazarın kesin bir sonuca varma zorunluluğu yoktur.
-Nurullah
Ataç "Deneme, ben ülkesidir" der.
-Yazar anlatımda
ve konu seçiminde özgürdür.
Türk edebiyatında ilk denemeciler
arasında Ahmet Haşim (Bize Göre,Gurebâhâne-i Laklakân)
Ahmet Rasim; Mahmut Sadık (Takvimden Yapraklar); Refik Halit Karay (Bir
Avuç Saçma, Bir İçim Su, İlk Adım, Üç Nesil Üç Hayat, Makyajlı Kadın, Tanrıya
Şikayet); Falih Rıfkı Atay (Eski Saat, Niçin Kurtulmak, Çile, İnanç, Pazar
Konuşmaları, Kurtuluş, Bayrak) gibi isimleri saymak mümkündür.
Türk edebiyatında deneme türü, genellikle şair, romancı
ya da hikayeci kimliği öne çıkan sanatçılar tarafından ortaya konan ürünlerden
oluşmaktadır. Birinci derecedeki vasfı 'denemeci' olan yazar sayısı
oldukça azdır. Nurullah Ataç, Sabahattin Eyüboğlu, Suut Kemal Yetkin,
Mehmet Kaplan, Salah Birsel, Vedat Günyol, Enis Batur, Cemil Meriç bunlardan
birkaçıdır.
Denemenin edebî bir tür olarak Dünya edebiyatında
öncülüğünü Fransız yazar Michel de Montaigne yapmıştır, İngiliz yazar Francis Bacon,1597'de
denemelerini 'Essays:
Tokluk veren değil de daha çok tat veren tuz taneleri'
olarak tanımlamıştır. Bacon'ın arkadaşı olan Nicholas Breton, denemelerini The
Fantasticks adıyla yayımlamıştır
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder