Determinizm anlayışını edebiyata sokan bu akım 19. yüzyılın ikinci yarısında Fransa'da ortaya
çıkmıştır.
Determinizme göre doğa olaylarında aynı
nedenler aynı sonucu doğurur.
Naturalizmde toplum büyük bir laboratuar,
insan deney konusu, sanatçı da bilgin sayıldı.
İnsan kişiliğini anlatabilmek için soyaçekim
yasalarından ve toplumbiliminden yararlandılar.
Sanatçı yapıtında kendi kişiliğini gizler.
Gözlem ve tasvir önemsenir.
Tiyatroda kostüm ve dekora önem verilir.
Yapıtlarda hayat bütün yönleriyle ele alınır.
Dil her seviyedeki insanın anlayabileceği bir düzeyde tutulmuştur
Sanat toplum içindir, anlayışı doğrultusunda
eserler verilmiştir.
Emile Zola, Goncourt Kardeşler, Guy de Maupassant,
Alphonse Daudet, John Seinbeck…
Hüseyin Rahmi Gürpınar, Nabizade Nazım
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder